SAYIN ZİYARETÇİ SİTEMİZE HER TELDEN BAŞLIGI ALTINDA DJ ATEŞ ŞARKILARI EKLENMİŞTİR DJ ATEŞİN ŞUANA KADAR ÇIKARDIGI SARKILAR ORADA YER ALMAKTADIR EGERKI DINLEMEK İSTEDİGİNİZ BİR ŞARKISI OLURSA BİZE İLETİŞİM BÖLÜMÜNDEN BİLDİREBİLİRSİNİZ YAKINDA AKESİNTİ ŞARKILARIDA EKLENECEKTİR...AKESİNTİ TEAM







SeVGiNeT**

Masallar

SaBıR BeNiM YeLKeNLeRiM


SaBıR BeNiM YeLKeNLeRiM..!

Hayal kırıklıklarıyla öğreniyor insan sabırlı olmayı, bir de kaybettikçe. Acılarsa sabrın son sınavı.
Gün geliyor bütün çektiklerinin ödülü bir an bahşediliyor insana.

Yeni doğmuş bebeğin saçlarını okşarken, bir hastalıktan gözünü yeniden dünyaya açarken, her şey o an için değil midir.

Kavuşmalar da sabra dahil, sokağın başında beliriyorsa beklenen, sabreden biri bıraktığı içindir geride.
Sevgi sabırdır kavuşmayı bekleyen, bir kadını sevmek hangi yaşında olursa olsun gözlerinde doğmamış çocukları görmektir.

Uzun yolculuklardan sonra bayrağı dikerken kaşif kutuplara, ya da dağın tepesine, sabır der ki;
bütün çektiklerine değdi ve ben hep seninleydim bu an için. Sabır züğürt tesellisi değil gerçeğin ta kendisi.

Bir başkasına acı veren insan da acı çekiyor. Belki de daha fazlasını. Bu yüzden gaddar bile sabretmek zorunda vicdanına.

Uyurken keder pusuda sabahı bekler ya insanı pençesine almak için, göz kapakları açılmaya görsün,
acı bıraktığı yerden başlar, acılar zor sabreder geceye, hep sabahı bekler.

Şimdi gözümün bebeği bu satırları yazarken her sabah bir koşu tren istasyonuna giden çocuk geri dönüyor eli boş.
Babası çıkmamış trenden. Ama o her sabah gidiyor karşılamak için.

Çocuklara ölümü açıklayacak cesaret nerede büyüklerde, bir gün öğrenecek nasılsa, yasta yaşlı gözlerle bütün mahalle.
Gelecek baban diyorlar, küçük oğlan çocuğu her sabah treninden babasının çıkmasını bekliyor bu yüzden.

Sabredecek ve büyüyecek, insanın yürümekle bitirmeyeceği yol yok yeter ki sabırla yürüsün,
onurlu bir yaşam istemek ve sabretmek gibi uzun yollar, ama hepsi bitimli.

Sabır gecikmenin bekleme odası, yaşamak bir zaman oyunu yeter ki sabret, ulaşılmaz avucunun içinde, aşk da buna dahil.

Sabrı öğretmek zor, hele şimdilerde ayaküstü yemeklerin, donmuş yiyeceklerin, suya karıştırılarak oluveren içeceklerin,
anında fotoğraf çeken kameraların ve her gece uyduruk aşkların kırıp sarıldığı diziler çağında gençlere sabrı öğretmek çok zor.

Sabır bir fikir ve her iyi fikir gibi bulmak zor.

Seni sabırla sevmeye devam ediyorum.

Hangi deniz kabuğunu kulağıma götürsem

Duyduğum senin sesin.

Her gidişinde seninle beraber giderim, sen bunu bilmezsin.

Deniz kenarında beni bir başına zannedersin.

Ben okyanuslara açılırım

Sabır benim yelkenlerim, bunu hiç bilmezsin…


hoşçakal aşkım




Bi başka ilişkiye başlamak için salıverdik birbirimizi.Her ikimizin de buna ihtiyacı vardı belki.Yalan hayat yıkmıştı yıkılmaz gözüken birlikteliği.Çözülmüştü aramızdaki bağ!Suçlamalar!Elbette olacaktı.Ama her şeyin bi sonu vardı bunun da tabi.İlişkimizin de olduğu gibi.Belki ben çok saf bakıyodum her şeye.Ama inanmıştım işte.Yine inanmıştım.Niye inanmıcaktım ki .Karşımda duran her şeyiyle gelmişti benim olmaya .Zaten bitecekti.Olsun erken bitmişse n’olur.Bitmişti işte sonuçta.Kalp kırmak niyesiydi?Kimbilir böle böle kaç kişiyi atıvermiştik hayatımızdan.Yine elde soradan düşününce “ulan güzeldi be!” diip iç geçirilicek zamanlar kalmıştı uzun uzun.Düşünebilirdi insan duygulanabilirdi .Zaman geçer. Geçtikçe biter her derdi?Kim bahsederdi sahte dünyanın baş döndürücü olaylarından.Bi yabancı gibi mi hitap etmek gerekirdi bir eski sevgiliye? Atmak mı lazımdı onu.İnsan kendi dünyasını paylaşmaya bu kadar hevesli başlayıp “paylaşım yok , tekim” demeyi bu kadar mı isterdi?Oysa ki ayrılık da paylaşılabilirdi. Sayfalar diildi düşünceleri var eden.Olsa olsa duymayacağını bildiğin adama böle seslenirim ………..!!!!!!!!!

vakit tamam ,seni terk ediyorum” !Evet bugün ben de gidiyorum sonbahar yalnız başına can sıkıcı olabiliyor.Böyle bi akşamüstü hava da kararmışken artık benden gitmeni ya da beni dünyandan atıvermeni kabul ediyorum.Hazmediyorum.Bu , arada yaptıklarım boştu zaten.Ben şizofrenim.Doğuştan hem de!Gidip gidip geliyorum.Kelimelere de laf düşmüyor.Bu sıralar bi terk edişin huzurundayım.Önümde ışık dolu yeni bi yol.Bu da öyle kısa mı bilmem.Çağırıyor.Hoşuma da gidiyor.O yola yürümek istiyorum.”evet artık devam et” mi dersin yoksa içinden bu sıralar kopan bi şeyler mi olur bunu artık bilemiyorum.Çünkü seni bayadır tanımıyorum.Bu tanımamanın içinde her şeyimiz var.Bize ait her şey.Çünkü artık biz yokuz.Bu içi boş bi kelime yalnızca ve anlatmak istediğim hiçbi şeyin yerini alamıyor.Sadece şarkı var kulağımda.Anlatmaya çalışmaktan yorulmuş bi el yanında.O el artık içki şişelerini kaldırmayı beceremiyor.Alkolü de boşverdi bu yüzden.Artık “keşke”ler boş “olabilirdi”ler boş.Bardaklarım da boş.Sen yolcusun uzun zamandır.Ben daha yola yeni çıktım.Şans dile bana.(içinden ama…)
“seninle bi bütün olabilirdik
Hoşçakal gözümün nuru Hoşçakal!
Hoşçakal iki gözüm Hoşçakal!”


 
Bugün 8 ziyaretçi (47 klik) kişi burdaydı!
Turkish
English





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol